26 Şubat 2013 Salı

Bekar yemeği

Bekar yaşayanların genelde sahanda yumurta ile geçiştirdiklerini kendi geçmiş deneyimlerimizden biliriz, yalnız biraz damak tadınızın farkına vardığınızda bekar olsanız bile çok güzel yemekler yapabilirsiniz, öncelikle acele etmeyin akşam yemeği için ne tür bir şey düşünüyorsanız hemen işe koyulabilirsiniz,
size herhangi bir akşam için bir öneri bizdeki ismi ile patlıcanlı tepsi kebabı.

Malzemeler:
1. Kg Patlıcan
1. Kg Domates
0,5 Kg Biber
0,5 Kg Kıyma
Tuz, karabiber, sarımsak

Hazırlanışı

Patlıcanları yuvarlak dilimler şeklinde doğrayınız, aynı şekilde domatesleride kesiniz, birer dilim patlıcan ve domates arasına köfte şeklinde kıyma yerleştirin, tepsinize dizin üstüne biber, domates ve sarımsak serpin ayrıca tuzu biberini de ekleyin bir bardak sıcak suyunuzuda ekleyip fırına verin artık yemeyinde yanında yatın.


Bir nefes Mutluluk

Aldığımız nefes kadar değerli bir şey yoktur, düşünün bir bir salise nefes almazsanız hiç bir şey yaşayamazsınız, John Stuart Mill’e kulak verirsek Kendisi bir vakitler mutluluğun peşinde koşulacak bir şey değil, hayatın bir yan ürünü olduğunu yazmış; bir de iniyor muyum, çıkıyor muyum, mutlu muyum, mutsuz muyum diye düşünerek canınızı sıkmak gibi bir alışkanlığınız varsa acilen terk etmenizi salık vermişti. “Mutluluğu aldığınız nefesle elde edersiniz, üzerinde çalışarak veya kara kara düşünerek değil” mealinde bir şeyler de söylemişti. Bilirsiniz, yaşamışsınızdır; mutluluk gelir, mutluluk gider… Ama hepsi hayatın bir parçasıdır ve iyidir!"

Mark Vernon

Adsense Premium


Google premium adsensenin şuanki en üst kullanıcısına verdiği isim diyebiliriz, adsense premium olabilmek için sitenizin aylık 20 milyon üzeri gösterimi olmak zorundadır, sitenizin aylık 5 milyon arama sorgusu alması gerekiyor, ayrıca şirket olmanız gerekiyor, tahminen adsense premium olan sitelerin günlük kazançları Türkiyedeki iki memurun aylığına denk gelir.

örnek olarak gezginler.com adsense premiumdur.

buradanda adsense premium olup olmadığınıza bakabilirsiniz.


24 Şubat 2013 Pazar

Al yazmalım Selvi Boylum



Kadir İnanır ve Türkan Şorayın oynadığı al yazmalım selvi boylum filmini hepimiz biliriz filme olağan üstü bir şölen katan Cahit Berkayın müziğinide hepimizin kulağı aşina, film Cengiz Aymatovun selvi boylum al yazmalım adlı eserinden uyarlanmış, her ne kadar onlarca defa filmi izlemiş olsamda Cengiz Aymatovun kaleminden kitabını da okumak istemiştim hep nihayetinde kısmet bugünlereymiş, filmi oyuncularıyla müziğiyle hepimiz nasıl hafızamıza kazdıysak inanın kitabı okuduğunuzda da aynı etkiyi hissedeceksiniz. Filmdeki Asya ve İlyası Romanda İlyas ve Asel olarak geçiyor, hikaye Kırgızistan da Tiyen şan  dağlarında ışık gölü kenarında geçiyor, romanda İlyas ve Samet isimleri dışındaki isimler ayrı, Asel, Alibek, Cantay, Baytemir gibi isimler geçiyor

19 Şubat 2013 Salı

35. yaş bunalımı


Hani şair der ya hangi resmime baksam ben değilim, şimdi aynen öyle hangi resmime baksam ben değilim, sadece benmi değil! kime baksam kendisinden eser yok, bir ihtimal sende aynı değilsin, gülen gözlerin aynı değil, siyah saçların aynı değil, yüzünü düşünmek istemiyorum hep hatıralarımdaki gibi kalsın, zamanla nasıl değişiyor insan, sonradan farkediyorsun bazı şeyleri dönüp düzeltmek istiyorsun ama dönülmez bir yola girmişsin bile, sonradan farkediyorsun dünyanın türlü türlü renklerini, her doğan günün aslında yeni bir umut ve beraberinde yeni bir dert getirdiğini, sonradan farkediyorsun yalnız kaldığını, geri dönebilsem diyorsun bunların hiç biri olmayacak, ama gittikçe artıyor yalnızığın, dostlarla da yolların ayrılıyor tek tek, hayatta beraber başladığın kaç kişi kalıyorki sona doğru, ya sonuncusun ya da sonda bir önceki.

Tarih Tekerrürmü edecek?


Yavuz Sultan Selim ile İdrisi Bitlisi

Recep Tayip Erdoğan ile Abdullah Öcalan


Başlık ne kadar oturdu bilmiyorum ama yazının içeriği tamda başlıkta kendini gösterecek, bildiğimiz üzere Osmanlının geniş çoğrafyalara açılması Yavuz Sultan Selim dönemine denk gelir, tabii Selçuklulara nasıl Anadolunun kapısını Malazgirt muhaberesinde Kürtler açtıysa, Osmanlının geniş çoğrafyalara açılmasının sebebide yine Kürtlerdir, Yavuz Sultan Selim bunun farkındaydı eğer büyümek istiyorsa ortadoğu ve asyaya açılmak niyetindeyse Kürtlerle anlaşmak zorundaydı, Kürt beylikleri ile anlaşmak içinde yine bir Kürdü seçmişti  '' İdrisi Bitlisi'' Bitlisi Kürt beylikleri ile görüşmüş hemen hemen hepsini Yavuz'dan ( Yavuz ismi o dönemde Hırsız manasında kulanılır)yana taraf Şii Safevilerle savaşmaya ikna olmuştur, Yavuz (Hırsız) Sultan Selim Kürtleri arkasına alarak Şii Safevilerle karşı savaşmış, savaşı kazanmıştır.
            Recep Tayyip Erdoğan şimdi Yavuz (Hırsız) Sultan Selimin taktiğinimi uyguluyor acaba, Erdoğan Türkiyenin ancak Kürtlerle büyüyeceğinin farkında onun için komşularla sıfır sorun politikası aslında Kürtlerle sıfır sorun olarak algılanmalıdır, bu işte Kürtlere ne düşecek onu da Kürt tarafının Müzakere gücü belirleyecek.
            Son olarak Yavuz Sultan Selimin Muş’ta yaptırdığı çeşmenin Safevileri destekleyen Kürtler tarafından tahrip edilmesi üzerine çeşmenin üstüne alttaki şiiri yazdırmış Kürtlere nasıl kin kustuğunu göstermiştir..

“Kürde fırsat verme Ya Rab
Dehre sultan olmasın
Ayağını çarık sıksın
Karnı bile doymasın
Vur sopayı al haracı
Gönlü asla iflah olmasın
Ol bu çeşmeden gavur içsin
Rum içsin
Kürde nasip olmasın”

Derviş olmayı istemek


Ki kadeh şarapla dünyayı göstersin
Ve dilediğimiz ne varsa görünüversin
Ve aydınlansın önümüzde durum
Geleceğimiz başarılı olacak mı bakalım

            Hayat ırmağını bulmak için yola koyulmuştu, şimdi hayat yolunda karşılaştığı bin bir türlü sorunla içiçeydi bu sorunlardan nasıl kurtulacağına dair hiç bir fikri yoktu, şu an sadece günü birlik yemek, içecek ve barınma ihtiyaçlarını nasıl giderceğini düşünüyordu, hayatın kaynağına ulaşmak için yola çıktığında dervişleri örnek almıştı yola çıkmalıydı dervişler misali köy köy, şehir şehir, ülke ülke dolaşmalı değişik yerler görmeli, değişik insanlar tanımalı, başka diller bilmeli, başka inançlar başka örf ve adetler öğrenmeliydi, kafasındaki sorulara cevaplar bulmalıydı, içindeki boşluğu dolduracak birşeyler olmalıydı.

            Yola koyulmuştu sonunda geride köyünü bu yaşa kadar kaldığı, okuduğu medresesini ve hocasını bırakmıştı, heybesinde el yazması bir Kuranı kerim ile bir kaç gün idare edecek kuru ekmekten başka bir şey yoktu, köyünden çıkalı epey zaman olmuştu, bir çok köy, bir çok kasaba görmüştü, misafir olduğu kimi evlerden memnun kalmış böyle bir ailesi böyle bir evi olsun istemişti huzurlu bir hayat belki yeterdi ona, şimdi nereye gidiyordu belli değildi şimdiden yorulmuştu belkide iyi bir fikir değildi dervişlere özenmek nihayetinde dervişlerin becerileri vardı gittikleri yerlerde hünerlerini sergiler kalacak yer ve yiyecek bulurlardı ayrıca gittikleri yerlerde saygıyla karşılanırdılar, ama kendisi şimdi ortada kalmıştı ve kış da kapıdaydı bu sefer yoluna çıkacak ilk köyün ağasına varıp bahara kadar yiyecek ve barınma karşılığında xulam lık yapmak için ricada bulunacaktı.

17 Şubat 2013 Pazar

İBRAHİM HALİL BARAN


Buradan bazen gözümüze ilişen güzel blog ve siteleri önermek gerekiyor, işte size güzel bir kişisel blog önerisi şair. ayrılıkçı kürt. stajyer mela(yê cizirî). bağımsız araştırmalar ve politikalar merkezi başkanı. edebiyat, siyaset ve medeniyet algısı üzerine fikirler.  İBRAHİM HALİL BARAN ( İBRAM XELİL BARAN) 'nın blogu

16 Şubat 2013 Cumartesi

Utanmayın diye Unutmayın diye


Bizde bilirdik yaşamasını.Okuyup,meslek edinebilirdik mesela..
Aşık olabilir ve ş…iirler yazabilirdik,sonu kavuşmakla biten yada bitmeyen.
Yada şimdi sizin ,işte,evde,yolda oturup okuduğunuz bu yazıyı bizde okuyabilirdik.
Evet evet yapabilirdik hepsini.
Annemizin dizine başımızı koyup,saçımızla oynamasına izin verebilirdik…
Ama birilerimizin önde durması gerekiyor.
Kimliksiz ve sıradan ve tutsak edilmiş bir hayat ile ,kaldırıp başımızı gökyüzüne hangi yüzle bakabilirdik ki?
Savaşıyoruz ve canımızı veriyoruz,utancı silmek için bilincimizden ve gelecekten…
Bakın,ölüm bir adım ötede ama gülerek gidiyoruz.Zalim sevinmesin diye.
Siz yaşayın diye.
Utanmayın diye.
Unutmayın diye…
Buradayız,yanı başınızda.
Özgürlüğün doğduğu o güneş vakti ,yine gülerek aranıza katılacağız.

Hüseyin Xizri


Yeqîn ruh û heyatî tu

Melayî Cizîrînin,olağanüstü sözleri beyiti ile Zuber Salihin müziğiyle doyumsuz bir şölen

Sebahul xeyr xana min,şehî şîrîn zebana min
Tuyî ruh û rewana min,bibit qurban te canê min

Te alellah çi(h)zatî tu çi(h) wî şîrîn sifatî tu
Ne wek qend û nebatî tu yeqîn ruh û heyatî tu

Heyat û reheta can im"sebahul xeyr ya xanim!"
Were bînahiya çavan bibînîm bejn û balayê

Ya Reb Perî ya Horî bû

Melayê Cizîrî Dîwanından harike bir kesit
Min dî Seher, Şahe Mecer, Lebsê di ber, Mexmûrî bû
Ew dêm zerî surmuşterî, ya reb perî ya horî bû

© 2012 | All rights reserved | Design by Blogger Template Tutorials