Yavuz Sultan Selim ile İdrisi
Bitlisi
Recep Tayip Erdoğan ile
Abdullah Öcalan
Başlık ne kadar oturdu
bilmiyorum ama yazının içeriği tamda başlıkta kendini gösterecek, bildiğimiz
üzere Osmanlının geniş çoğrafyalara açılması Yavuz Sultan Selim dönemine denk
gelir, tabii Selçuklulara nasıl Anadolunun kapısını Malazgirt muhaberesinde
Kürtler açtıysa, Osmanlının geniş çoğrafyalara açılmasının sebebide yine
Kürtlerdir, Yavuz Sultan Selim bunun farkındaydı eğer büyümek istiyorsa ortadoğu
ve asyaya açılmak niyetindeyse Kürtlerle anlaşmak zorundaydı, Kürt beylikleri
ile anlaşmak içinde yine bir Kürdü seçmişti '' İdrisi
Bitlisi''
Bitlisi Kürt beylikleri ile görüşmüş hemen hemen hepsini Yavuz'dan (
Yavuz ismi o dönemde Hırsız manasında kulanılır)yana taraf Şii
Safevilerle savaşmaya ikna olmuştur, Yavuz (Hırsız) Sultan Selim Kürtleri arkasına
alarak Şii Safevilerle karşı savaşmış, savaşı kazanmıştır.
Recep
Tayyip Erdoğan şimdi Yavuz (Hırsız) Sultan Selimin taktiğinimi uyguluyor acaba,
Erdoğan Türkiyenin ancak Kürtlerle büyüyeceğinin farkında onun için komşularla
sıfır sorun politikası aslında Kürtlerle sıfır sorun olarak algılanmalıdır, bu
işte Kürtlere ne düşecek onu da Kürt tarafının Müzakere gücü belirleyecek.
Son
olarak Yavuz Sultan Selimin Muş’ta yaptırdığı çeşmenin Safevileri destekleyen
Kürtler tarafından tahrip edilmesi üzerine çeşmenin üstüne alttaki şiiri
yazdırmış Kürtlere nasıl kin kustuğunu göstermiştir..
“Kürde fırsat verme Ya Rab
Dehre sultan olmasın
Ayağını çarık sıksın
Karnı bile doymasın
Vur sopayı al haracı
Gönlü asla iflah olmasın
Ol bu çeşmeden gavur içsin
Rum içsin
Kürde nasip olmasın”