Nerden geldiğini bilmediğim
bir rahatlık sarmıştı beni, kendimi ondört yaşında gibi hissetmeye başladım her
şey toz pembe görünmeye başlamıştı bana elimi uzatsam tutacak gibiydi ellerimden
gözleri gözlerimin içine bakıyordu, gözleri çağırıyordu beni bir adım daha bir
adım daha, ama bu işte bir yanlışlık olmalıydı, uzun zaman olmuştu görmeyeli
uzun zaman olmuştu haber almayalı, tam tamına dört yıl evet evet dört yıl olmuştu,
kendimden vazgeçtiğimden bu yana, son görüşmemizde veda etmek için onu
beklerken yağmura yakalanmıştım ama geldiğinde şemsiye vardı elinde beni ıslanmış
görünce oda şemsiyesini kapattı beraber ıslanalım bu yağmurda demişti, ona o yağmurun
altında söyledim, yağmurun altında anlatmaya çalıştım, emek, özgürlük, adalet,
eşitlik, ben gitmeliyim dedim, şimdi anlıyorum ona nasıl haksızlık ettiğimi, şimdi
anlıyorum onu nasıl yalnız bıraktığımı, şimdi topal sevda şiirinin kahramanı
konumundayım, şimdi Ahmet Selçuk İlkan modundayım.
Bir adım kalmıştı bir adım daha, gözleri beni çağırıyordu
gözleri karanlık gecede yanan kır ateşi gibiydi yinede bir adım kalmıştı atmaya
değerdi, tam bir adım daha atacaktım ki arkamdan biri kolumdan tuttu, Allahım
buda neydi az kalsın düşüyordum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yaptığınız için teşşekür ederiz.